Kur'an'a
göre insan ile Allah arasındaki ilişki Tanrı-kul ilişkisidir. Bu İslam'ın en
temel kabullerindendir. Yani yüce bir Yaratıcı, tek bir tanrı vardır, insan da
onun kuludur. Buna dair pek çok ayet vardır:
Kullarım sana beni
sorduklarında, ben onlara yakınım... (Bakara/186).
Allah’ın
kulları için çıkardığı nimetleri haram sayan kimdir? (Araf/32).
Ben
kullarıma zulmetmem (Kaf/29).
O
Kuluna Furkan’ı indirdi, alemlere uyarı olsun diye. (Furkan/1).
Kuluna (Muhammed’e)
Kitabı indiren Allah’a hamdolsun. (Kehf/1).
Sadece
Hz. Muhammed değil, önceki peygamberlerden söz edilirken de onların Allah’ın
kulları oldukları vurgulanmaktadır. (Örnekler: İsa (Meryem/19; Zuhruf 59),
Nuh (Meryem/3), Zekeriya (Meryem/2), Davud (Sad/17), Süleyman (Sad/30), Eyyub
(Sad/41).
İşte bu kulluk ilişkisi nedeniyle müminler her namazda “Biz yalnız sana kulluk ederiz” ayetini tekrarlamaktadırlar (Fatiha/5).
Oysa
zaman içinde bu ilişki farklı yansıtılmaya çalışılmıştır. Yani insanın Allah’ın
kulu yerine halifesi olduğu düşüncesi yaygınlık kazanmaya başlamış,
hatta neredeyse tartışmasız bir doğru gibi takdim edilmeye çalışılmıştır.
Bu
konuda delil olarak gösterilen temel dayanak Bakara Suresi 30. ayettir:
Hatırla
ki, Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım"
demişti... (Bakara/30).
Metne bakıldığında bu ayette "Allah'ın halifesi" ibaresi yoktur. Sadece "yeryüzünde bir halife" (halifeten fil ard) yaratılacağı belirtilmektedir.
Halife kelimesi başka bir ayette şu şekilde kullanılmaktadır.
"Ey
Davud! Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık... (Sad/26).
Görüldüğü
üzere bu ayette de "Allah'ın halifesi" değil, "yeryüzünde
bir halife" (halifeten fil ard) ibaresi kullanılmaktadır.
Başka
bir ayette ise bu halifeliğin ne ile ilişkili olduğu açıkça ortaya
konulmaktadır:
(Onlar
mı hayırlı), yoksa ... sizi yeryüzünün halifeleri yapan
mı? (Neml/62).
Görüldüğü üzere bu ayette insanların açıkça yeryüzünün halifeleri (hulefa el ard) olduğu belirtilmektedir.
Aşağıdaki iki ayette ise yeryüzünde halifeler (halaife fil ard) ibaresi kullanılmıştır:
Sonra da nasıl davranacağınızı görmemiz için onların ardından sizi yeryüzünde halifeler kıldık (onların yerine getirdik) (Yunus/14).
Sizi yeryüzünde halifeler yapan odur (Fatır/39).
Bu ayetler dışında halife kelimesinin (çoğul olarak) kullanıldığı iki ayet daha bulunmaktadır:
... O sizi, Nuh kavminden sonra halife
(onların yerine gelen kişiler) yaptı ve yaratılışta sizi onlardan üstün
kıldı. (Araf/69)
“Hatırlayın
ki Allah Âd kavminden sonra, sizi halife (onların yerine gelen kişiler) yaptı
ve sizi yeryüzünde yerleştirdi...” (Araf/74).
Görüldüğü
üzere halife kelimesi ikisi tekil, beşi de çoğul olmak üzere toplam yedi kez
geçmektedir, bu ayetlerin tamamı yukarıda verilmiştir.
Son
iki ayette “sizi Nuh veya Ad kavminden sonra halifeler yaptı”
denilmektedir. Bu ayetlerde geçen hulefa kelimesi, genel olarak önceki
kavimlerin yerine geçen kişiler şeklinde çevrilmektedir. Yani halef-selef
ilişkisine atfen, onların yerine sizi getirdi şeklinde anlam
verilmiştir. Dolayısıyla bu ayetlerde de “Allah’ın halifesi” tabiri
kullanılmamakta, Allah’ın halifesi olduğuna dair bir şey de ima edilmemektedir.
Bu
ayetler birlikte değerlendirildiğinde, halife kelimesinin yeryüzünde yaşayan,
yeryüzüne hakim olan, öncekilerin yerine gelen şeklinde anlamlandırılması
mümkündür, ancak yukarıdaki ayetlerden hiçbir şekilde Allah’ın halifesi
anlayışı çıkarılamamaktadır.
Bununla
birlikte Allah’ın kulu ile Allah’ın halifesi arasında nasıl bir fark vardır
diye sorulabilir? Allah’ın kulu olmakla, onun halifesi olmak arasında çok fark
vardır.
Allah’ın
kulu onun emirlerini yerine getirmeye, yasaklarından kaçınmaya çalışan kişidir.
Oysa Allah’ın halifesi onun adına konuşmaya, kendi kişisel ve subjektif
görüşlerini, düşüncelerini Allah’ın görüşü imiş gibi takdim etmeye çalışan, Allah adına
konuştuğu için de söylediklerine kesin itaat bekleyen bir kişi konumuna
gelebilecektir.
Nitekim
geçmişte kendilerini Allah’ın yeryüzündeki halifesi, yeryüzündeki gölgesi (zıllullah
fil arz) şeklinde takdim etmeye çalışanlar olmuştur.
Güç
sahipleri açısından kuşkusuz bu niteleme son derece önemlidir. Kendisini
Allah’ın yeryüzündeki gölgesi ve halifesi olarak gören veya gösteren birisine
karşı çıkmak mümkün olabilir mi? Ona isyan Allah’a isyan demektir.
Sıradan
insanın da kendisini Allah’ın halifesi olarak görmesini Kur’ani bakış açısından
kabul etmek mümkün değildir. Kişinin kendini bir anlamda Tanrı yerine koyması
demektir bu.
Kur’an’a
göre insan Allah’ın halifesi değil, kuludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder