26 Mart, 2018

Batı'da Kur'an Çalışmaları-Geiger'den Neuwirth'e


Kanada Victoria Üniversitesi öğretim üyelerinden Andrew Rippin (1950-2016) erken sayılabilecek bir yaşta (66 yaşında) vefat eden, 20. Yüzyılın son çeyreğinden itibaren özellikle Kur’an çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çeken Kanadalı İslam araştırmacılarından birisi. 

Rippin hocası John Wansbrough’un kitabına (Qur’anic Studies) yazdığı bir takdim yazısında Batı’daki Kur’an çalışmalarıyla ilgili önemli hususlara değinmektedir.

Rippin’e göre Kur’an’la ilgili akademik çalışmalar, Kitabı-ı Mukaddes (Tevrat, İncil) üzerine yapılan akademik nitelikteki çalışmaların maalesef çok çok gerisindedir. Kur’an üzerine çalışanlar açısından hem sunulan kaynaklar hem de çalışmaların derinlik ve muhtevaları diğerleriyle karşılaştırılamayacak kadar sınırlıdır. Kitabı Mukaddes’e dair çalışmalar hacim itibariyle de Kur’an çalışmalarının birkaç katından fazladır.

19 Mart, 2018

Kur'an'ı Keşfetmek

Kur'an'ı Keşfetmek (Discovering the Qur'an), Neal Robinson, Çeviren: Süleyman Kalkan, KURAMER Yay., Şubat 2018.
Günümüz Batı dünyasında İslam ve Kur’an merkezli ilmî çalışmalarıyla tanınan İngiliz araştırmacı Neal Robinson bu eserinde klasik yaklaşımların aksine Kur’an’ı sadece yazılı bir metin olarak ele almamakta, Müslümanların gündelik hayatlarında Kur’an’ın yeri ve önemi üzerinde durmaktadır. Birçok Batılı araştırmacıya karmaşık, insicamsız ve dağınık gelen Kur’an’ın aslında çok daha insicamlı, ayet ve pasajların birbirleriyle uyumlu ve bağlantılı, surelerin baştan sona büyük bir ahenk ve uyuma sahip olduğunu, ancak bunların tercümelerde [meallerde] çoğu kere gözden kaçtığını veya gerektiği gibi ortaya konamadığını anlatmaktadır. Kur’an’daki ahenk ve insicamın sadece konu/tema açısından değil, ses, kafiye, seci ve kullanılan kelimeler açısından da bütünlük arz ettiğini ifade eden Robinson, bütün bunları ortaya koymak amacıyla sureler özelinde analitik çalışmalar da yapmıştır.

26 Şubat, 2018

Richard Bell'i Yeniden Okumak




Richard Bell’in “The Origin of Islam in its Christian Environment” adlı eseri Batılı müsteşriklerce yapılan çalışmaların en önemlilerinden birisi. Fazlur Rahman, “bu kitaptaki pek çok tezin sorgulanabileceğini ancak ilmi bir çalışma olduğunun kabul edilmesi gerektiğini” belirtmektedir.[1]

Kitap 1926 yılında yayınlanmış ve Bell’in 1925 yılında Gunning Vakfı’nda verdiği derslerin kitap haline getirilmesi suretiyle oluşturulmuş.

Bell kitabında İslam’ın Hrıstiyanlıkla ilişkisini ortaya koymaya çalışıyor.

Bell’e göre 7. yüzyıldaki Hristiyanlık “dejenere bir dindi.” İslam’ın zaferi bu “dejenere Hristiyanlık” karşısında vuku bulmuştu.

Kitabın ilk bölümü “Doğu Kilisesi ve Arabistan’ın Çevresindeki Hristiyani Ortam” başlığını taşıyor.

Bu yazıda, kitabın 1. Bölümünde ele alınan hususları aktarmaya ve yeri geldikçe de onlarla ilgili değerlendirmelerimi [köşeli parantez içinde] sunmaya çalışacağım.