Müslüman toplumların kültüründe ticarete daha bir yatkınlık var. Bunun nispeten "dini" bir temeli olduğu söylenebilir: "Rızkın onda dokuzu ticarettir" vb. hükümler, Kur'an'da hakim olan ticari söylem, İslam'ın Mekke gibi bir ticari merkezde doğmuş olması vs.
Buna karşılık yatırım düşüncesi o ölçüde kök salmış görünmüyor. Belki tul-i emel addedilmesinden, belki kısa sürede köşeyi dönme düşüncesinden, risk almak istenmemesinden vs. Yarını Allah bilir. Yarın demek gaybdır. Gayb yani bilinmeyen. Onu da Allah bilir. Bilinmeyene yatırım yapmak ne ölçüde akılcı? Muhtemelen bu düşünceler etkili olmuştur.
Yatırım uzun vadeli bir iş. Uzun süre beklemek gerek. Üstelik yapılan yatırımın isabetli olup olmadığı da zamanla belli olacak. Oysa ticarette iş böyle değil. Fırsatı yakaladığında al ve sat. Kârı realize et. Yatırım için beklemek yok, sabretmek yok, uzun vadeli risk almak yok, al ve sat. Kârı elde et.
İslam toplumlarında kapitalizmin gelişememesinin gerisinde bu düşünce yok mu acaba?