"Yabancı bir dilden Türkçe’ye çeviri yapan bir çevirmenin Türkçe’ye ortalama bir Türk aydınından daha çok hakim olması ve bunun için de Türkçe’de çok kitap okumuş olması, yani yeterli bir kültür birikimine sahip olması gerekir. Ayrıca, çevirdiği konuya da yabancı olmamalı ve bilmediği konularda da bilenlere danışabilmelidir. Bir dili iyi bilmek çeviri yapmak için yeterli değil. Almanya’da uzun yıllar çalıştıktan sonra Türkiye’ye gelmiş, Almanca’yı iyi bilen, okuduğunu anlayan birçok kişinin, okuduğu bir metni herkesin anlayacağı bir şekilde çevirmekten aciz olduğu çok yaşanmış bir örnektir. Çeviri bize dünyayı gösteren bir pencereye, çevirmense bu pencerenin camına benzetilebilir. Nitelikli bir cam dışarıdaki manzaranın aynısını gösterir. Kötü bir camsa görüntüyü bulanık, gerçeğinden büyük ya da küçük, yahut çarpıtarak verir. Yani çevirmen kötü bir kitabı iyi hale getiremez, fakat iyi bir kitabı berbat edebilir."
Yazının tamamı için tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder