31 Mart, 2023

İnsan Allah'ın kulu mu halifesi mi?

Kur'an'a göre insan ile Allah arasındaki ilişki Tanrı-kul ilişkisidir. Bu İslam'ın en temel kabullerindendir. Yani yüce bir Yaratıcı, tek bir tanrı vardır, insan da onun kuludur. Buna dair pek çok ayet vardır:

Kullarım sana beni sorduklarında, ben onlara yakınım... (Bakara/186).

Allah’ın kulları için çıkardığı nimetleri haram sayan kimdir? (Araf/32).

Ben kullarıma zulmetmem (Kaf/29).

O Kuluna Furkan’ı indirdi, alemlere uyarı olsun diye. (Furkan/1).

Kuluna (Muhammed’e) Kitabı indiren Allah’a hamdolsun. (Kehf/1).

Sadece Hz. Muhammed değil, önceki peygamberlerden söz edilirken de onların Allah’ın kulları oldukları vurgulanmaktadır. (Örnekler: İsa (Meryem/19; Zuhruf 59), Nuh (Meryem/3), Zekeriya (Meryem/2), Davud (Sad/17), Süleyman (Sad/30), Eyyub (Sad/41).

19 Mart, 2023

Deprem kader mi? Görmez Hoca ile deprem üzerine

Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez 16 Mart 2023 tarihinde Haberürk'te M. Akif Ersoy'un konuğu oldu ve deprem olayının dini boyutu üzerine görüşlerini ortaya koydu.

Mehmet Görmez Hoca oldukça saygın bir İslam alimi. Sesi ve hitabeti çok güçlü, dolayısıyla konuşması da son derece etkili.

Benim gibi pek çok insanın Hoca'nın konuşmasını ilgiyle izlediğini düşünüyorum. 

Hoca'nın deprem bölgesini ziyaretleri sonucunda bu milletin birliği, hamiyetperverliği, fedakarlığı, millet olma bilinci, bizi biz yapan değerler vb. konulara dair tespitlerine gönülden katılıyorum. Onun bir insan, bir din adamı olarak ortaya koyduğu hassasiyeti takdirle izliyorum ve herkese örnek olmasını temenni ediyorum. Konuşmanın çok yararlı olduğunu düşünüyorum, herkese de bu konuşmayı izlemelerini tavsiye ederim.

Bununla birlikte Hoca'nın deprem vesilesiyle dile getirdiği "dini" görüşlerden bazılarını tartışmaya değer buluyor ve üzerinde düşünülmesi gerektiğine inanıyorum. İşin bu tarafı önemli, zira deprem vesilesiyle, geleneksel kader anlayışı ile topyekûn dini söylem önemli bir sınav verdi ama kanaatimce bu sınavdan başarıyla çıkamadı. 

Ben mevcut dini söylemin günümüz insanına çok bir şey ifade etmediğine ve yeni bir dini söylemin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu nedenle ilmine güvendiğimiz hocaların bu konularda neler söyledikleri, ne tür açılım getirdikleri önemlidir. Bu açıdan Hoca'nın durduğu yer, olayları izah şekli, klasik dini söyleme yaklaşımı bence çok önemli. 

16 Mart, 2023

Oryantalizm: Bütün kötülüklerin kaynağı

İlginç bir toplumuz. Sokaktaki insanımız da üniversitedeki hocamız da benzer şekilde düşünüyor: Başımıza gelen bütün kötülüklerin kaynağı hep dışımızdakiler. Dönüp kendimize bakma, bir özeleştiri yapma alışkanlığımız yok. Varsa yoksa dışımızdakiler.

Bütün dünya oturmuş, bizi nasıl böleceklerini, parçalayacaklarını, yükselişimizi nasıl önleyeceklerini düşünüyor, bu konuda planlar yapıyor. Dünyanın merkezinde biz varız. Herkesin tek derdi biziz. 

Bun anlayışın bir yansıması da ilim dünyasında, özellikle İslam ilimleriyle uğraşanlar arasında yaygın. Buna göre başımıza gelen bütün kötülüklerin kaynağı oryantalizm ve oryantalistler, yani Doğu ve İslam üzerine araştırma yapan Batılı ilim adamları.

14 Mart, 2023

Çeviri nasıl bir şeydir?

Çeviri faaliyetinin nasıl bir şey olduğu konusunda okuduğum en açıklayıcı metinlerden birisi Prof Dr. Ömer Özsoy'a ait. Onun bir sempozyum nedeniyle sunduğu tebliğin giriş bölümündeki açıklamaları çeviri faaliyeti ve süreci konusunda oldukça önemli, isabetli ve "içeriden" değerlendirmeler gibi geldi bana. [1]

Ömer Özsoy, "Yeniden Kur'an Çevirisi Sorunu- Hangi Anlam?" başlıklı tebliğinin giriş bölümünde çeviri faaliyeti ile igili olarak şunları söylüyor (vurgular bana aittir):

"Herhangi bir metnin başka bir dile tercüme edilmesi, öncelikle söz konuşu metinle o metnin dilini bilmeyen potansiyel okurları arasında dil engelini ortadan kaldırmayı amaçlar. Bu nedenle, dilbilimciler çeviri faaliyetini birbirini anlamayan iki kişi arasında arabuluculuk yapmakla eşdeğer görmektedirler. Nitekim tercümanları diplomatik pasaportu olmayan arabulucular olarak da niteleyenler vardır.

Çeviri, bu arabuluculuk görevini çeviriye konu olan metni hedef okurun diline taşımak suretiyle gerçekleştirdiği için bu faaliyeti ev taşımaya, yani bir evin eşyalarını başka bir eve taşımak suretiyle yeni bir yaşam alanı oluşturmaya benzetebiliriz. Taşıma veya taşınma faaliyeti, eski evle yeni evin mimari özellikleri ve yapısal unsurları arasındaki benzerlik oranında kolay, farklılık oranında zor bir iştir. Eski evde gerekli ve yerli yerinde olan bazı eşyaları yeni

04 Mart, 2023

Türkiye İktisat Tarihi


Korkut Boratav,
 Türkiye İktisat Tarihi 1908-2009, İmge Kitabevi, İstanbul, 2015

Kitap 1983 yılında yazılmış ve ilk hali 1987 yılında basılmış, 2003 yılında gözden geçirilmiş bazı bölümler yeniden yazılmış ve bir bölüm eklenmiş (1989-2002). Bununla birlikte, 2009 yılına kadar olan dönem incelendiğinden, 2003 ila 2009 arasında muhtelif tarihlerde eklemeler ve gözden geçirmeler söz konusu. Kitap esas itibarıyla meslekten iktisatçı olmayanlar için tasarlanmış.

1908 ila 2009 (100 yıllık) dönem 10 adet bölüme ayrılmış.

1. 1908-1922 Savaş yılları

2. 1923-1929 Açık ekonomi koşullarında yeniden inşa.

3. 1930-1939 Korumacı-devletçi sanayileşme

4. 1940-1945 Bir kesinti, II Dünya Savaşı

5. 1946-1953 Dünya ekonomisi ile farklı bir eklemlenme denemesi

6. 1954-1961 Tıkanma ve yeniden uyum

7. 1962-1976 İçe dönük dışa bağımlı gelişme ve yeniden bunalım 1977-1979

8. 1980-1988 Sermayenin karşı saldırısı

9. 1989-1997 Finans kapitale teslimiyet ve popülizme aksak dönüş

10. 1998-2009 Kesintisiz IMF gözetimi ve krizler