27 Haziran, 2020

Ey ulu hocalar

Ey ulu hocalar...

Sözüm size

Kur'an açık anlaşılır bir kitaptır diye biliyorduk. Sayenizde anlaşılması zor bir kitap olduğunu öğrendik. 

Anlaşılabilir bir kitap olduğuna inandığımız için her okuduğumuzda bir sürü soruya cevap bulabiliyorduk. Kur'an bize açık ve anlaşılır geliyordu. Hiç de sizin dediğiniz gibi akademik bir metin gibi gelmiyordu bize. 

26 Haziran, 2020

Tevrat ve İncil...

Geleneksel olarak müslümanlar Tevrat ve İncil'in muharref yani tahrif edilmiş kitaplar olduğu görüşündedirler.

Aynı geleneğin devamı mahiyetindeki dinlerin mensuplarının kendi kitaplarını yüceltmelerini ve kendilerinden önce gelen kitapların geçerliliklerini yitirdiğini söylemeleri veya bu şekilde düşünmeleri doğaldır. 

Bununla birlikte Kuran'da Tevrat ve İncil'le ilgili olarak geçen ayetlere bakıldığı zaman durumun biraz farklı olduğu görülecektir. (Tevrat ve İncil'le ilgili olarak Kur'an'da geçen ayetlerin bir kısmına dipnotta yer verilmiştir.)[1]

Dine dair iki yorum...

İslam nedir, nasıl bir dindir? sorusuna muhatabınızın kim olduğuna bağlı olarak birden çok cevap alabilirsiniz. 

Bu cevaplar aslında bir anlamda İslam hakkındaki farklı yorumlardır ve tarihsel koşullardan etkilenmektedir.

Bu soruya verilecek ilk cevap, hatta en eski ve en yaygın cevap (yorum da diyebiliriz) geleneksel din anlayışına aittir. 

25 Haziran, 2020

Çekmediğimiz acının türküsünü söylemedik

- Bu kadar güzel, bu kadar içten türküleri nasıl yaptınız? Nasıl oldu da bu kadar güzel türküler ortaya çıktı? diye sorulunca Neşet usta diyor ki;

- Çekmediğimiz acının türküsünü söylemedik... 

Bu, onu ve türkülerini anlatan en güzel cevaplardan biri bence. Hepsinin gerçek bir acıya dayanması. Hepsi samimi, içten gelen duyguların ifadesi. Türkü olsun diye yazılmış şeyler değil.

Turnanın Günlüğü de öyle. Samimi, içten duygu ve düşüncelerin ifadesi. İnanarak yazılan şeyler.

Onun için Turnanın Günlüğü'nü oku. 
Yüreğine dokunan bir şeyler mutlaka bulursun.


20 Haziran, 2020

Batının zihnindeki İslam peygamberi

Cemil Meriç şöyle diyor:
Bütün Kur'an'ları yaksak. bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslam. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın! (Umrandan Uygarlığa, s.9)
M. Watt da Hz. Muhammed Medine'de adlı eserinde Batının Hz. Muhammed'e yaklaşımı konusunda bir gerçeği teslim ediyor:
Dünyadaki bütün büyük adamlar arasında, hiç kimse Hz. Muhammed kadar karalanmamıştır. ...Orta Çağ savaş propagandası, gerçeklerden kopuk olarak, ‘büyük düşman’ kavramını inşa ediyordu. Bir noktada, Hz. Muhammed karanlıklar prensi Mahound’a dönüştürülmüştü. On birinci yüzyıl civarında, haçlı ordularında, İslam ve Müslümanlar hakkında mevcut olan düşünceler, moralleri bozan bu tür maskaralıklardı. Haçlılar düşmanlarının en kötüsünü beklemeye şartlandırılmışlardı ama onlar arasında çok sayıda şövalye ruhlu insanı görünce, kendi dinlerinin yetkilileri hakkında şüphe etmeye başladılar. Muhterem Peter’in Hz. Muhammed ve dini hakkında daha doğru bilgiler yayma sürecini başlatması bu durumla baş etmek içindi. Ondan bu yana, özellikle de son iki yüzyıl içinde, çok şey başarıldı. Ancak eski ön yargıların çoğu hâlâ ortalıkta dolaşmaktadır. (Hz. Muhammed Medine'de s. 374)

15 Haziran, 2020

Batının günahları

İslam dünyasında yoğun bir Batı düşmanlığı var.

Bunun haklı sebepleri var. Özellikle son iki yüzyılda İslam dünyasının, müslüman halkların bizzat yaşadığı olaylar, tecrübeler bu düşüncelerin oluşumundaki en önemli sebepleri oluşturmaktadır.

Batının günahları çok büyük. Özellikle sömürgecilik dönemi müslümanların hafızasında canlılığını korumaktadır ve kolay kolay da silineceğe benzemiyor.

Bu haklı tepkinin yanında bir de Batıda gelişen bilimsel, sanatsal ve teknolojik birikim var.

Sadelikten giriftliğe...

Kur'an'ın nasıl bir topluma hitap ettiği, kimleri muhatap aldığı, muhataplarının nitelikleri zaman zaman tartışma konusu olmaktadır.

Kanaatimce Kur'an felsefi bir kitap ve felsefi kuramlar bütünü değildir. Dolayısıyla muhatapları da filozoflar değildir.

Kur'an bir hukuk kitabı değildir. İçinde hukuki nitelikte pek çok ayet bulunmakla birlikte, hukuki bir metin değildir. Dolayısıyla muhatapları hukukçular değildir.

05 Haziran, 2020

Kolay ve anlaşılır kitap...

Vahiyle doğrudan muhatap olmayışımız Kur'an'ı anlama konusunda bize bazı zorluklar çıkarıyor.

Sahabe için böyle bir zorluk yoktu kuşkusuz. Onlar, ortalama herhangi bir insanın rahatlıkla anlayabileceği mesajlarla muhatap oldular. 

Bildiğimiz kadarıyla dil, kültür, bilgi vb. açılardan gelen mesajları anlama konusunda bir sorun yaşamadıklarını söyleyebiliriz.