Cemil Meriç şöyle diyor:
Bütün Kur'an'ları yaksak. bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslam. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın! (Umrandan Uygarlığa, s.9)
M. Watt da Hz. Muhammed Medine'de adlı eserinde Batının Hz. Muhammed'e yaklaşımı konusunda bir gerçeği teslim ediyor:
Dünyadaki bütün büyük adamlar arasında, hiç kimse Hz. Muhammed kadar karalanmamıştır. ...Orta Çağ savaş propagandası, gerçeklerden kopuk olarak, ‘büyük düşman’ kavramını inşa ediyordu. Bir noktada, Hz. Muhammed karanlıklar prensi Mahound’a dönüştürülmüştü. On birinci yüzyıl civarında, haçlı ordularında, İslam ve Müslümanlar hakkında mevcut olan düşünceler, moralleri bozan bu tür maskaralıklardı. Haçlılar düşmanlarının en kötüsünü beklemeye şartlandırılmışlardı ama onlar arasında çok sayıda şövalye ruhlu insanı görünce, kendi dinlerinin yetkilileri hakkında şüphe etmeye başladılar. Muhterem Peter’in Hz. Muhammed ve dini hakkında daha doğru bilgiler yayma sürecini başlatması bu durumla baş etmek içindi. Ondan bu yana, özellikle de son iki yüzyıl içinde, çok şey başarıldı. Ancak eski ön yargıların çoğu hâlâ ortalıkta dolaşmaktadır. (Hz. Muhammed Medine'de s. 374)